sadece bir oluş.
yagmurun yagmasi, gunesin dogmasi, batmasi, hergun uyanmak, vs. gibi evrenin varligini surdurmesi sirasinda olan herhangibir rutin.
insanoglunun dusunebildigi icin bazi olaylara anlam yuklemesi sonucu fazlaca kafa yordugu aslinda basit bir oluştur.
peki neden buna kafa yorar?
bir anlam yukleme geregi hissederde ondan. bir amaci olmali diye dusunur. ozel hisseder. kisisel olarak ozel hissederiz.
insanoglunun 'handikapi' budur cunku, ozel hissetme. diger insanlar icinde bile kisisel olarak ozel hissederiz. etrafimizda yasanan kotu olaylarin bizim basimiza gelmeyecegini dusunuruz. birileri dogar, buyur, yaslanir ve olur. biz ise kendimizi dokunulmaz, farkli ve ozel hissederiz. bunlar bizim basimiza gelmeyecekmis gibi.
oysa cok sayidaki diger insanlardan sadece biriyizdir. bizde olecegiz ve evren varligini surdurmeye devam edecek.
kisisel dokunulmazligimizin, ozel oldugumuz varsayiminin ise kendi uydurdugumuz bir hikaye oldugunu sadece cok cok yakinlarimizdan birilerini kaybettigimizde fark ederiz. olum hicte bizi kayirmayacaktir.
canli olmanin geregi olan, her canlinin kendine has var olma, gelisme ve yok olus safhalari sirayla basimiza geldiginde yada amansiz bir hastaliga yakalandigimizda ve olume cok yaklastigimizda, kisisel olarak ozel hissetmemizin kendi uydurdugumuz bir hikaye oldugunu gorecegiz hepsi bu.
ölümün en iyi tanımı
-
-
tüfeğini depoya koydular
esvabını başkasına verdiler
artık ne torbasında ekmek kırıntısı
ne matarasında dudaklarının izi
öyle bir rüzgar ki
kendi gitti
ismi bile kalmadı yadigâr
yalnız şu beyit kaldı
kahve ocağında, el yazısıyla:
''ölüm allah'ın emri, ayrılık olmasaydı.''
orhan veli kanık. -
ölenler ölümü bilmez, ölüm kalanlar içindir. - şükrü erbaş
-
"ölüm iyidir,bizi ölüm düşüncesinden kurtarır ."
jules renard -
ölümden neden korkacakmışım? ben varken o yok, o varken ben yokum.
-epikuros